Toplumumuzda sıklıkla rastlanan bir rahatsızlık olan kişilik bozukluğu, kişinin aldığı kültüre göre, beklenen davranışın aksi yönünde sapmalar olan, sürekli kendini tekrar eden, kişinin içinde yaşattığı davranışlardır. Kişilik bozuklukları kişinin çevreye uyumunu ve günlük işlevselliğini bozar. Bu durum kişide gerginliğe ve kaygı haline dönüşür.
Kişilik Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?
Kişilik bozukluğu tanısı koyabilmek için bazı kıstaslara bakmak gerekir. Kişilik bozukluğu olabilmesi için sıklığı, hangi seviyede yaşandığı, kişinin hayatındaki işlevselliği bozup bozmadığı kriterlerine bakılır. Bu yüzden kişilik bozukluğu tanısı konarken bazı sorular da beraberinde gelir:
- Hangi durumsal koşullar, kişilik bozukluğu tanısı konacak kişinin, arkadaşlarının, akrabalarının davranışlarını etkiliyordur?
- Gözlenen davranışlar uzun süreli davranışların bir parçası mıdır yoksa zaman zaman ortaya çıkan davranışlar mıdır?
- Gözlenen davranışlar, tanı konacak kişinin, diğer kişilerin yaşamları üzerinde bozucu etki oluşturmakta mıdır?
- Kültür içinde uyumlu olabilecek ölçütlerle bağdaşma var mıdır?
Bu soruların karşılığında verilecek cevaplar, bireyde kişilik bozukluğu olup olmadığını hakkında tanı konabilmesi için gereklidir.
Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Bir kişide kişilik bozukluğu nedenlerini gösteren belirtiler vardır. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Merkezi sinir sistemi bozuklukları
- Çocuklukta oluşan ve kişinin kişiliğinde kalan mizaç öğeleri
- Ebeveynlerin çocuğu yetiştirirken gösterdikleri tutum
- Kültürel etkenler
- Fiziki çevre
- Beyin hastalıkları
- Biyolojik etmenler
- Bilinçaltı (psikoanalitik) faktörler
Kişilik Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?
Kişilik bozuklukları üç grupta incelenebilir:
Birinci grup kişilik bozuklukları:
- Paranoid Kişilik Bozukluğu
- Şizoid Kişilik Bozukluğu
- Şizotipal Kişilik Bozukluğu
İkinci grup kişilik bozuklukları:
- Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu
- Borderline Kişilik Bozukluğu
- Histeriyonik Kişilik Bozukluğu
- Narsistik Kişilik Bozukluğu
Üçüncü grup kişilik bozuklukları:
- Çekingen Kişilik Bozukluğu
- Bağımlı Kişilik Bozukluğu
- Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu, ortada ikna olunabilecek hiçbir kanıt yokken, iddiaya gerçekçi bir temel olmadan kişinin takip edildiği, başkaları tarafından kullanıldığı, kendisine zarar verecekleri gibi durumlardan aşırı derecede kuşkulanmasıdır. Yani kendisine olabilecek herhangi bir durumda kişi yoğun bir şekilde kuşkulanma eylemini gerçekleştirmektedir. Karşısında bulunan kişilerin herhangi bir sözünden kendilerine pay çıkararak ortada neden yokken öfkeye kapılabilir ve saldırıya geçebilirler.
Paranoid kişilik bozukluğu tedavisi için ilk yapılması gereken şey psikoterapidir. İkinci yöntem olarak da ilaç tedavisi uygulanabilir.
Tüm hayatı boyunca sosyal yönden çekingenlik gösteren kişilere şizoid kişilik bozukluğu tanısı konur. Bu hastalığın temelinde erken çocukluk dönemi yatmaktadır. Kurulan ilişkiler hep kısıtlı, içe dönüktür. Sürekli yalnızlığı seçer ve kendilerini diğer insanlardan soyutlarlar. Hayatlarında hep pasif görünürler. Hatta ömürleri boyunca hiç evlenmemeyi de seçebilirler. Şizoid kişilik bozukluğu tedavisi için grup terapisi uygulanabilir.
Kendini gerçekliğe yabancılaştırmış, her şeyi aşırı derecede tuhaf bulan, büyüsel inanışları ve düşünceleri olan kişilere şizotipal kişilik bozukluğu tanısı konabilir. Bu kişiler batıl inançlara sıkı sıkıya bağlıdır. Gaipten sesler duyabilir, gaipten gelen kişilerle görüşmeler yaparak mesaj aldıklarına inanırlar. Bilişsel algıları çarpıktır. Şizotipal kişilik bozukluğu tedavisi için psikoterapi uygulanabilir. Ancak psikoterapi seanslarında kişinin batıl inançlara olan bağlılığı gülünç bulunmamalı, kişi asla yargılanmamalıdır. Zamanla terapide gerçeklerle yüz yüze geldikçe eski inanışlarını bırakabilir. İlaç tedavisi de uygulanabilir.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip kişiler, başka insanlarla olumlu yönde ilişki kurmada zorluk çekerler. Hakaret etme, adam öldürme, tecavüz gibi saldırgan ve yasal olmayan hareketler gösterebilirler. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanların %80’i madde kötüye kullanımı vardır. Bu durum hem dürtüsel hem de anti-sosyal davranışları büyütür. Saldırganlıkları, alkol ve diğer maddelerin kişi üzerindeki kontrolü yüzünden daha da artar. Antisosyal kişilik bozukluğu tedavisi için terapiye ihtiyaçları vardır. Ancak terapi ihtiyacı olduğunu çok da kabul etmeyen bu kişiler genel olarak iç çatışmalar, ilişki sorunları ya da evlilik sorunları gibi nedenlerle tedaviyi kabul ederler.
Borderline kişilik bozukluğunun özellikleri arasında duygu durumuna göre değişkenlik, terk edilme durumuna karşı aşırı duyarlılık, kendine zarar verici hareketler, kendisiyle ilgili düşüncelerde değişkenlik gösterme gibi durumlar vardır. Bu kişiler kendilerine aşırı güvenlidirler. Aynı zamanda kendilerine değer verme ile kendilerine aşırı güvenli hal (grandiyoz) arasında gidip gelirler. Kendi düşüncelerine göre dehşet verici bir boşluk içinde olduklarını düşünürler.
Histeriyonik kişilik bozukluğunda kişi her zaman dikkatin odağında olmayı düşünür. Bu isteği ise aleni şekilde baştan çıkarıcı hareketlerle ya da fiziksel görünüşlerinin olumlu yönlerini vurgulayarak elde ederler. Beden ve yüz hareketleri abartılı, olayları dramatize etme alışkanlıkları en üst seviyededir.
Kişilik bozukluğu, oldukça geniş ve önemli rahatsızlıkları içerir. Psikiyatrinin en önemli araştırma alanlarından biri olan kişilik bozukluğunda bağımlı kişilik bozukluğu, pasif-agresif kişilik bozukluğu ve sadomazoistik kişilik bozukluğu gibi çeşitleri de bulunmaktadır. Kişilik bozukluğu ile baş etmek ve tedavi görmek için bu konunun uzmanı, profesyonel hizmet veren doktorlardan danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Bunun için Alanya Psikolog Danışmanlık Merkezi’mizi ziyaret ederek konu ile ilgili daha detaylı bilgi alabilir ve profesyonel hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.