Çocukların, içte olan çatışmalarını davranışa dökmeleri sonucu davranış bozuklukları ortaya çıkar. Bu davranışların bozukluk olarak adlandırılabilmesi için hırçınlık, sinirlilik, inatçılık gibi davranışlar sergilemeleri gerekir. Bu davranışların yanında yalan söyleme, çalma, küfür etme gibi eylemler de bulunmaktadır. Davranış bozukluğuna altını ıslatma, yeme bozukluğu, uyku bozukluğu, konuşmada bozukluk, tırnak yeme, saç koparma gibi davranışlar da eklenebilir.
Her çocuk kendine özgü bir gelişim süreci içinde büyür. Bu yüzden her çocukta dikkat edilmesi gereken noktalar da farklıdır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken şey her farklılığın davranış bozukluğu olarak adlandırılamayacak olmasıdır. Davranış bozukluğu olabilmesi için bazı ölçütleri göz önünde bulundurmak gerekir.
Davranış Bozukluğu Ölçütleri Nelerdir?
- Davranış bozukluğundan söz edebilmek için ilk olarak yaşına uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Yaşa uygunluğunu anlayabilmek için ise çocuğun yaş aralığındaki gelişimsel özelliklerini iyice bilmek gerekir.
- Davranış bozukluğunda bir diğer ölçüt ise davranışın ne yoğunlukta yaşandığıdır. Ortaya çıkan davranışın şiddeti normalin üzerinde olmalıdır.
- Davranış bozukluğunu oluşturan bir diğer ölçüt, davranışın ne kadar sürdüğüdür. Davranışta süreklilik, davranış bozukluğu ölçütünün temel taşlarından biridir.
Davranış Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Davranış bozukluğunun belirtileri fazladır. Bu belirtilerden birkaçını ya da daha fazlasını çocuğunuzda görüyorsanız, kısa zamanda konunun uzmanından destek almalısınız.
- Davranış bozukluğunun ilk belirtilerinden biri, karşı tarafa gözdağı vermek, korkutmak ya da karşıdakine üstünlük taslamak,
- Çoğu zaman kavga ve dövüşü başlatan kişi olmak,
- Hayvanlara ve insanlara fiziksel acı vermek,
- İnsanlara saldırarak onları soyma, hırsızlık yapma, silahlı soyguna teşebbüs etmek,
- Yangın çıkarmak,
- Cinsel yönden insanları zorlamak ve taciz etmek,
- Başkalarının eşyalarına zarar vererek eşyaları kırmak, dökmek,
- Başka insanların evlerine arabalarına girerek gasp etmek,
- İnsanların değerli eşyalarına göz dikmek, çalmaya yeltenmek,
- Mağazalardan fark ettirmeden eşya çalmak,
- Kendi çıkarı için yalan söylemek, sorumluluktan kaçmak,
- 13 yaş öncesi ailenin koyduğu kuralları çiğnemek, geceyi dışarda geçirmek, okuldan kaçmak, ciddi kural ihlalleri yapmak,
- 18 yaşından sonra anti-sosyal davranışlar göstermek,
Bir çocukta davranış bozukluğu tanısının konması için belirtilerinden en az üç tanesi göstermesi gerekir. Bu belirtilerin üç tanesinin olmasının yanında son 6 ay ve 1 yıl içinde bu belirtileri gösteriyor olması gerekmektedir.
Davranış bozukluğunun nedenleri arasında dikkat çekme arzusu, daha çabuk büyüme arzusu, savunma, kendinden büyükleri şaşırtma isteği, arkadaşlarınca beğenilmek, onaylanmak, insanlardan intikam almak, fizyolojik sorunlar, kalıtımsal nedenler, temel ihtiyaçların giderilmemesi vardır.
Davranış Bozukluğu Olan Çocuklara Anne ve Babalar Nasıl Davranmalıdır?
- Anne ve babalar çocuklarında davranış bozukluğu olduğunu kabul ederek çocuklarına daha ılımlı yaklaşmakla işe başlamalıdırlar.
- Aynı zamanda çocuğa verilecek ödülü geri almak, alternatif sunmak ya da sözle uyarıda bulunarak tartışmaya girmekten kaçınmalıdırlar.
- Çocuğa bağırma eylemi göstermek, susturmaya çalışmak ya da vurmak ebeveyn-çocuk arasındaki saygı bağını koparmaya başlar. Bu sürecin en önemli ayağı karşılıklı saygıyı kaybetmemektir.
- Davranış bozukluğuna karşı olumlu taraflarını bularak bu şekilde çocuk yüreklendirilmeli aynı zamanda olumsuz davranışları da azaltılarak çocuğun kendine güvenmesi sağlanmalıdır.
- Sevgi eksikliği hisseden bu davranıştaki çocuklara koşulsuz sevgi verilmeli, ne olursa olsun ceza ya da şiddet uygulanmamalıdır.
- Çocuğun yaşına uygun sorumluluklarla bir işi başarma duygusu kuvvetlendirilmeli, anne ve baba bu durumda en olumlu rol modelliği yapmalıdır.
Çocuklarda davranış bozukluğu terapisinde çocukların iletişim becerileri, sorun çözme becerileri, dürtü ve öfke kontrolü çalışmaları yapılır. Aynı zamanda ebeveynlerin de tutum ve davranışlarının bir düzene sokması gerekmektedir. Terapi süreci hem çocuk hem de anne ve baba için bir eğitim sürecidir. Bu süreçte kalıcı davranış bozukluklarının olmaması, anti-sosyal kişilik bozukluğu oluşmaması için konusunda uzman kişilerle çalışmak gerekir. Alanya Psikolog Danışmanlık Merkezi’mizi arayarak konusunda uzman doktorlarımızdan detaylı bilgi alarak tedavi sürecini başlatabilirsiniz.